dropdown

10 Mart 2016

Ofis Ziyareti | Paraz'ın Günlüğü | 10 Mart 2016

Biri bugün ofisi ziyaret etti ama aceleden fotoğraf bile çekmemişim doğru düzgün. Allahtan Ayşe bu fotoyu gönderdi de, günden bir hatıra kaldı. 

Özlemişim ofisi, arkadaşlarımı. Kerem yolda giderken ve ofiste biraz ağladıysa da, çok büyük bir problem olmadı. Birsen Abla, Kerem'i toplantı odasında uyutmaya çalışırken uyumayınca, orda hem altını değiştirdik, hem emzirdim. Ama bana müdürlerimle konuşacak zaman ve götürdüğüm baklavaları çay eşliğinde yiyecek zaman verdi allahtan.

Ücretsiz izin için görüştüm bugün ofiste. 21 Mart resmi analık iznimin sonu geliyor. Planlar Eylül'de, Kurban Bayramı sonrası ofise dönmek... Kısmet, bakalım zaman neler gösterecek.

Bu akşam Kerem'i uyutmayı yine Efe'ye bırakıp Jannicke ve Açılay'la görüşmeye gittim Suadiye'ye. Jannicke Norveç ofisten, 3 erkek çocuk annesi. 9, 7 ve 3 yaşlarında çocukları. Ben bir taneyle bu kadar zorlanırken, onun 3 taneyi nasıl yetiştirdiğini gerçekten çok öğrenmek istiyordum ve biraz da bu yüzden şartlarımı zorlayıp gittim akşam yanlarına. 

Norveç'te analık izni 54 haftaymış. Baba isterse bu 54 haftanın 12 haftasını kullanabiliyormuş. Bu izin süresince maaşının %80'ini alabiliyormuşsun. Eğer bu süreden sonra istenirse 3 seneye kadar da ücretsiz izin alınabiliyormuş. Kreşler de çocukları 1 yaşından itibaren alıyormuş. Kreş çıkış saati 16:30, ve Jannicke'nin eşi çocukları kreşten alıyormuş. Gördüğünüz gibi medeni bir ülkede şartlar ne kadar güzel.

Biz de bırak 1 yaşında gönderilebilecek doğru düzgün bir kreş, bir babanın saat 16:30'da bırak kreş kapısında olmayı, işten bile çıkması mümkün değil. Hal böyle olunca Jannicke eşiyle beraber çocuklarını büyütmüş. Annesi çalışıyormuş, o nedenle arada uğrayan arkadaşlar dışında başka yardımcısı yokmuş. "Hepimiz aynı şeyleri yaşıyoruz merak etme. İlk 3-4 ay zor ama ondan sonra işler daha kolaylaşıyor" dedi, ve benim içimi çoook rahatlattı. Bana haftada 3 gün gelen bir yardımcı olduğunu, hele hele çoğu arkadaşımın evde yatılı gürcü bir bakıcısı olduğunu duyunca da baya şaşırdı. "Bizim oralarda kimsenin yardımcısı yok, herkes kendi bakıyor" dedi bana, sanki biraz da ayıplar gibi. Ama ben aradaki farkı kendisine anlattım. Bizim ülkemiz şartlarında anca bu kadar oluyor.
 

1 yorum: