dropdown

30 Aralık 2015

1. HAFTA | Hafta Hafta Bebek

23 Aralık 2015 - Çarşamba


  • 23 Aralık Çarşamba doğurdum, ve 25 Aralık Cuma öğlen eve geldik. Hastanede oldukça yorulduk ve çok da uykusuzdum, ama bebeği emzirmem gerektiğinden öyle kafamı koyup pek de uyuyamadım. 

25 Aralık 2015

İki kişi gittik, üç kişi döndük | Lohusalık 2. Gün

25 Aralık Cuma... Bugün hastaneden çıkıyoruz. 

Oldukça yorgunuz... gece nerdeyse hiç uyumadım. Gelen giden de sağolsun baya çok olunca, dün gece de dinlenme şansımız hiç olmadı. Öyle ki Efe'nin pili bitti, ben tek başıma idare ettim... Nasıl yaptım ben de bilmiyorum, dedikleri gibi gerçekten Allah gücünü veriyor galiba. Kolumda hala katater var o yüzden hareket etmek çok zor, ameliyat yerim de acıyor, özellikle yataktan kalkmak ve geri yatmak çok zor. En az can yakıcı pozisyonu bulmaya çalışarak yatıp kalktım Paraz ağladıkça alıp emzirdim... en azından 2. gece serumları bittikçe çıkarttırdım ki elimi kolumu oynatabileyim.

24 Aralık 2015

Hastanede 2. Gece | Lohusalık 1. Gün

Yorgunum... Bir daha ameliyat olursam kimseye haber vermicem... Misafir ağırlamaktan bittim. Oda zaten küçücük.. bin kişi girdi çıktı, hastane desen bin derece, havasızlıktan ölüyoruz.Benim şansıma hiçbişey istediğim gibi olmadığı için oda konusunda da suit oda yoktu, geniş oda dedikleri hap gibi bir odaya kaldık.

Hamilelik 40. Hafta ve Doğum Hikayem | Hamilelik Günlüğü | 23 Aralık 2015

Bu malesef hayalimdeki doğum hikayesi değil... Bu yazıyı yazacağım günü her hayal ettiğimde hep başka türlü hayal etmiştim ama şu anda kısmet buymuş demekten başka hiçbir çarem yok. Kabullenmek zorundayım, ne kadar zor olsa da...

Aslında film gibi başlayan bir doğum hikayem var, başı bence oldukça da komik...

22 Aralık 2015

Hamilelik 39. Hafta | Hamilelik Günlüğü | 15 - 21 Aralık 2015

Salı günü regl ağrısı gibi olan ağrı ara ara hep devam etti, kanama durdu ama hala içimden dökülen pıhtılar var. Bir de öğlen 3 gibi nişan geldi galiba ama tam emin olamadım. Fakat daha sonra bu ağrılar kesildi.

Perşembe sabah tekrar Aslı'ya kontrole gittim, açılmam 2cm olmuş, bu sefer muayenede hiç kan gelmedi, sonrasında da biraz geldi sadece. Muayene sonrası NST'de sancı çıktı ama yine düzensiz ve 60-70 aralığında. Aslı hiç sancı olmamasından iyidir dedi ama ne bileyim... gelecek mi bu sancılar acaba gerçekten?



Bir de Paraz 3650 gr olmuş... Pazartesiden bu yana 250 gram aldı çocuk... Aslı'ya göre 1 hafta içinde kendiliğinden gelir, hatta ben hastaneye 3-4cm açıklıkla gelirmişim, ama olur da kendiliğinden gelmezse haftaya Cuma yani 39+3te suni sancı ile doğurucam...yoksa çıkmaz çok büyüyecek dedi. Kafası da 9.6cm... kötü bir kafa büyüklüğü değilmiş, öyle dedi... Pazartesiye kadar bol bol yürüyüş yap ve arada hurma ye dedi...

Perşembe hava çok kötü... dışarda yürümek mümkün değil... Annemle doktordan sonra konuşurken, baktık bugün doğurmuyorum, bari yürüyüş yapmaya Akasya AVM'ye gidelim dedik. Annem geldi beni taksiyle aldı, 11de Akasya'daydık. Öğlen Efe geldi yanımıza, ve beraber yemek yedik. O gün 3e kadar bütün Akasya'yı gezdik sonra da eve döndük. Ha bir de hurma aldık Akasyadan... hayatımda ilk defa hurma yedim, ne güzel birşeymiş... acayip tatlı tam bana göre :)



Yalnız bana bir haller oldu... Doktorun doğum için bir tarih vermesi, nasıl diyeyim, beni ufak bir şoka soktu sanırım ama biraz geç idrak ettim. Perşembe akşamı bir duygusallık çöktü içime... sanki Paraz'dan ayrılıyorum gibi geliyor. Biliyorum çok saçma, aslında doğum bir kavuşma ama hiç içimden çıkarasım gelmiyor gibi. Şu an sadece benim, bana ait, ve korunaklı bir ortamda... Korkarım Paraz'ı kimseyle paylaşmak istemiyorum... Bir de galiba doğumdan, daha doğrusu suni sancıdan korkuyorum galiba, canımın acımasından, bazı şeylerin ters gitmesinden, doğuramayıp sezeryana girmekten çok korkuyorum...

Cuma günü evde darallar basınca attım kendimi sokaklara, annemle caddebostan Tchibo'da buluştuk. Kaç gündür canım latte çekiyordu... artık fenalık bastığı için ve hala doğuramadığım için bugün koyvermeye karar verdim. Laktozsuz süt ile Latte'mi sonunda içtim ohh bi rahatladım. Suadiyeden Caddebostana, Caddebostan'dan Suadiye'ye ordan da eve yürüdüm, Eve girmeden de Kozzy'e girdim, biraz da Kozzy'de dolandım, anca 6da eve girdim. Gün toplamında 15.000 adım atmış oldum böylece... artık Pazartesi'ye kadar doğuramazsam yuh bana! Günde 2 hurma yemeye de devam ediyorum ama bu sefer de bağırsaklarım fazla çalışmaya başlıyor.



Cumartesi itibariyle de günde 1 bardak ahududu çayı içmeye başladım....

 

Pazar günü de öğleden sonra ablamlarla Tuzla Balıkçısına gittik, gömdük balıkları geldik.

Ve nihayet pazartesi sabah Aslı'ya gittim. Açıklık sabah 3cm olmuştu. Nst'de sancı çıkmadı ama aslı beni öğlen 1de yine görmek istedi. Açıklık 4cm oldu ama kafası hala tam basmıyo dedi. Bir nst daha istedi ve duruma göre beni yatırabileceğini söyledi. Baya bi heyecanlandık ama nst'de gene sancı yoktu. Aslı son bir muayene etti açıklık 4cm i de geçti harika dedi ama erken erken yatırmıyım seni, eve git duşunu al muhtemelen bu gece görüşürüz dedi. Ben artık her hafta aynı muhabbet olunca, görüşememe ihtimalimiz var mı dedim, var tabi ama muhtemelen gelirsin bu akşam dedi ama ben gitmedim. Çünkü ne sancı ne ağrı hiçbişey yoktu. Aradım Aslı'yı, sancı yoksa gelmene gerek yok dedi, biz de gitmedik. 

Tabiki bütün aile panikte... her an doğurmamı bekliyoruz artık...
Allahım inşallah kendiliğinden gelir

15 Aralık 2015

Hamilelik 38. Hafta | Hamilelik Günlüğü | 8 - 14 Aralık 2015


Bu hafta artık son hazırlıklar da bitti. 

Salı günü elektrikçiler kalan işlerini bitirdiler ve ananen perdeni getirdi. Dodanlı erken bitirmiş :)



Çarşamba yoga sonrası annemi aldım ve önce E-bebek'e gidip son kalan bazı eksiklerimi aldım, ordan da Carrefour'a geçtik. Önce starbucksta oturduk ve ben günlerdir canımın çektiği latteyi içtim yanında brownie ile :) ordan da carrefourda alışveriş yaptık. Eve gelip onları eve bırakıp caddeye yürüyüşe indik, simit sarayında oturup çay içtik.

Perşembe günü annemle pazarda buluştuk. Bana korse aldık, bi de yufka aldım, ve eve gelip sen doğduktan sonra bulunsun diye börek yaptım.

Cuma günü yogaya veda ettim, son dersimdi. Kalan zamanımda evde dinleneyim artık dedim. Yogadan sonra sos tencerelerimi kargodan aldım, veee sonunda saçlarımı boyadım. Artık doğuma hazırım :)
Cuma akşam annem ablam ben Cookshop caddebostanda yemek yedik.




Cumartesi Melda geldi Melodi'den çikolatalarımızı drajelerimizi almış, etiketleri hazırladık. Ben kek yapmıştım, oturduk yedik içtik. Sonra da Rana uğradı akşam üzeri.

Pazar da önce Efe'yle evi baya düzenledik. Caddede gezdik, akşam da Cem geldi.

Pazartesi doktora gittim. Mutlu haber bebek artık aşağıda, suratı gözükmüyor ultrasonda. Vajinal muayene yaptı Aslı veee 1,5 cm açılmam varmış. Aslı benden çok sevindi resmen, hiç beklemiyordum dedi, bu hafta gelir muhtemelen dedi, hatta bu akşam bile doğurabilirsin dedi.



Vajinal muayenede dokunarak doğumu tetiklemeye de çalıştı, buna dilate etmek deniyor. Veya Dilatasyon. Rahim ağzına dokunarak genişletmek gibi bir anlamı var. Aslı muayene sırasında bi yere dokundu ve ben biraz rahatsız oldum. Kanayabilir korkma da dedi ve kanadı baya ama sonuçta su gelmediği için içim rahat, bebeğe birşey olmamıştır. NST'de de sancı çıktı, ama düzensiz. Aslı perşembe gene gelmemi söyledi bakalım ne olacak.

07 Aralık 2015

Hamilelik 37. Hafta | Hamilelik Günlüğü | 1 - 7 Aralık 2015

1 Aralık...Artık resmi olarak izindeyim. Sabah erkenden kalkıp hastaneye gittim ve Aslı Hnm'ın asistanı Mine'den raporumu aldım... 16 haftalık doğum iznim bugün başladı.


Doktorumdan aldığım izinle son kez karşıya geçiyorum... Doğurmadan son kez Hisar'a gidip bir kahvaltı etmeseydim, eksik kalacaktım. Annemle arabayı 10.30 gibi Bebek'e park ettik ve ordan Hisar'a yürüdük, klasik mekanım Kale Cafe'de oturduk ve kahvaltı ettik. Ordan da Zorlu AVM'de biraz gezindik, Crate & Barrel'ı gezdim, Eataly'de yemek yedik ve eve döndük.

Çarşamba sabah yoga'da Seda'nın doğurduğunu öğrendim. Seda'yla aramız 1 gün, o nedenle şoka girdim. Hemen mesajlaştık tabi, 1 Aralık akşamı suyu gelmiş, ama açılma olmamış o nedenle Şifa Hastanesinde sezeryan olmak zorunda kalmış. Bütün yoga dersi boyunca resmen şoktaydım, kafam gitti. İlk aklıma gelen "hastane çantam hala hazır değil!!" oldu. Eve gelip hemen kalan yıkanacakları yıkamaya başladım. Hüsniye Abla ütüleri yaptı, koltuğu içeri taşıdı, puset yağmurluklarını yıkadı, ve ben hastane çantamı sonunda hazırladım. Dışarda kalan banyo çantam ise her an kapanıp yanımıza alınmaya hazır. 

Cuma günü elektrikçi geldi ve Paraz'ın odasının ışığını değiştirdim, artık dimmerlı. Böylece akşamları ışıkları kısıp loş bir ortam yaratabilicem. Rafını da monte ettirdim. Oda perdeler dışında artık hazır.

Cumartesi kuzenim İpek'e gittik. Ataşehire taşındılar, hem evini görmeye hem de ben doğurmadan son bir görüşmeye gittik. İpek bana beğendiğim küvet ve filesini, Zeynep Abla da dönence aldı :)













Pazar sabahı uyandık ve ben "hadi Alperenler'e gidelim kahvaltıya" dedim, Efe de hiç ikiletmedi "hadi..." deyince atladık gittik. Hava bugün çok güzeldi, dışarda oturduk ama tabi üstümüzde ısıtıcılar vardı.


Evdeki peynir güzel olmadığı için bu kahvaltı aklıma geldi çok da iyi olmuş. Erken kalktığımız için trafik başlamadan rahatça gittik geldik. Sonra da Caddebostan sahilde yürüyüş yaptık.


7 aralık doktor kontrolünde herşey yolunda... ikinci kere NST'ye bağlandı.