Kerem bugün öğlen 2den beri uyumadı... Hüsniye abla bendeydi bugün. arada o da yardım etti, kucağımızda uyudu, yatağına koyunca 5dk sonra uyandı. Ara ara uyutmayı başardık ama hep 5dk sonra uyandı. Haliyle bir süre sonra iyice uykusuzluktan sinirleri bozuldu, bu sefer de ağlamaya başladı.
Bu akşam iş çıkışı Aslı gelmişti oturmaya. Yazık o da baya ağlama krizinin ortasında kaldı. Kerem baya ciyak ciyak ağladı. Arada susturabildik ama genel olarak hep ağladı. Aslı gittikten sonra Efe kanguruda uyutmayı denedi, uyuttu gibi oldu ama gene uyandı.
Akiam 9 gibi artık o kadar yorulmuştuk ki, geceyi geçiremeyeceğimizi düşündüğümüzden destek olarak annemi aradık. Akşam 9'da Efe annemi almaya gitti (dönüşte bana da Saray'dan fırın sütlaç getirdi). Efe gitmeden, Kerem'i üstüme, kanguruya asmama yardım etti. O yokken tek başıma Kerem'i taşıyamam, kollarım kopar diye kanguruda kalsın istedim. Ona Adele'den müzikler açtım, Norah Jones dinlettim. Saat 9:45 gibi annemle Efe geldiğinde Kerem aslında üstümde uyumuştu ama çıkarmaya korktum uyanır diye. Bu kanguru verdiğimiz paranın her kuruşunu şimdiden haketti!
Annem gelince çıkardık Kerem'i ve kendi odasına koyduk ve biz hemen yattık. Nöbeti annem devraldı. Gece biberonla besledi Kerem'i 2'de ve 5'te. Ben de kalkıp süt sağıp yattım, çok ayakta kalmadım en azından. Kerem kendi odasında yattığı için de deliksiz 2-3 saat uyku uyuyabildim, çünkü bu sayede mıkırdanmalarını duymadım.
Oh be, dünya varmış, 3 saatlik kesintisiz gece uykusunu çok özlemişim!
Hamilelikten, hafta hafta bebek gelişimine, çalışan bir annenin bebeğiyle güncesi; sadece bebek değil bir "Anne Günlüğü"!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder