- Geceleri 3 saatte bir kalkmaya başlayınca acaba doymuyor mu diye düşünerek her fırsatta emzirdim bu hafta. Sonuç olumlu :)
- Yeni puzzle oyun matında daha kolay hareket ediyor ve göbeği ekseninde 360 derece dönebiliyor
- Otokoltuğunda 1 saat oturabiliyor artık. Anakucağında da yarım saat :) bir çocuk için 2 koltuk kullanıyoruz resmen :)
- Kahkaha atiyor :) daha çok kıkırdama gibi ama gelecek asıl kahkaha da... Yolda
- Ce eee oynuyor ve gülüyor
- Benim ellerimi tutup kendini kaldırıyor. Bunu bayadır yapıyor ama şu anda ciddi ciddi kaldırıp kendini oturmaya başladığından bu hafta için önemli
- Günde 3 gündüz uykusu uyuyor. 4. uykuyu beceremiyoruz artık, ama banyo saatine kadar pestili çıkıyor
- Baya baya oturabiliyor artık. Ama ben gene de oturtmuyorum. Acelesi yok, kendi kendine oturana kadar beklesin
Hamilelikten, hafta hafta bebek gelişimine, çalışan bir annenin bebeğiyle güncesi; sadece bebek değil bir "Anne Günlüğü"!
26 Mayıs 2016
22. HAFTA | Oturan Bebek
Hafta
hafta bebek'te genel bilgilerdense Kerem'in ne yaşadığını anlatıyorum.
22. hafta içinde Kerem'in ne yaşadığı ve spesifik olarak neler yaptığı
ile ilgili kayda değer bilgiler aşağıdaki şekilde;
23 Mayıs 2016
5. AY - KEREM'İN YEMEK ve UYKU DÜZENİ
İlk olarak benzer bir yazıyı Kerem 3. ayını bitirdiğinde yazmıştım. Şimdi 5. ay için yine bir toparlayıcı yazı yazmadan önce 3. ay neler yazdığımı hatırlamak için yazımı okudum da.... ne çok ilerleme kaydetmişiz inanamadım. Bir de insan gerçekten yaşadıklarını unutuyormuş, okurken bunu birkez daha anladım, ve iyi ki bu günlüğü tutuyorum diye kendimle övündüm! Yalan yok :) Yazmasaydım, geçmişi de bugünlerimi de yine unutacaktım. Bir anı bırakmak beni çok mutlu ediyor.
3. ayı bitirirken Kerem'in en fazla 1,5 saat uyanık kalabildiğini, nadiren 2 saate yaklaştığını yazmışım. 4. ay içinde uyanık kalma süresi yavaş yavaş 2 saate çıktı. Önceleri 1 saat 45 dk oldu. Sonra 2 saate çıktı. 5. ayı bitirdiğimiz bu günlerde ise 2 saati de bazı döngülerde geçtiğimiz oluyor. 2saat 15 dk gibi son haftadır. Bu demek oluyor ki eğer sabah 07:00'de uyandıysa, 09:00'da uyuyacak. Son günlerde ise 09:15 gibi uyumuş oluyor örneğin.
3. ay sonunda günde 4-5 uyku uyurken, bu rakam şu anda 3 uyku kesin, 4.'yü zorluyoruz ama her zaman başaramıyoruz şeklinde. Ortalama bir gün, sabah kalkış saati 06:30 ile 07:30 arasında değişiklik göstererek şu şekilde işliyor.
07:00 Kalkış, yatakta emzirdikten sonra biraz sırt üstü yatakta oyun ve sevgi saati
07:45 Yataktan çıkış ve anne için kahvaltı zamanı, Kerem için ana kucağında oturma veya yerde oynama zamanı
08:45 Kerem'in mızmızlanması sonucu kucağa alınması. Biraz kucakta iş yaparak oyalanmak ve odasına gidip, perdeleri kapatıp, müzik eşliğinde (Passenger - Let her go, veya Kayahan - Kızıl Siyah Bulutlar) kucağımda dans ederek uyutmaya başlamak
09:00 - 09:45 Kerem'in 45 dk'lık uykusu
10:00 emzirme ve sonrasında oyun zamanı
11:45-12:00 Uykuya dalış
12:00-12:45 Uyku (Son 2 haftadır bazen öğlenleri 1,5 saate bağladığı da oluyor)
13:00 Emzirme ve sonrasında oyun
14:45 - 15:00 Uykuya dalış
15:00 - 15:45 Uyku (eğer öğlen uzun uyuduysa, program 45 dk ötelenmiş demektir, yani 16:30'da kalkar)
16:00 Emzirme ve sonrasında oyun
--- İdeal olan 17:45'te yarım saatlik bir uyku daha uyuması, fakat uyutamıyoruz. Galiba 5. ay içinde bunu çok az başarabildik. Zaten 16:30'da son uykudan uyanmışsa mükemmel, uyumasın ama 15:30'da son uykudan uyanmışsa o zaman banyo saatine kadar çok uykusu gelmiş oluyor ve bazen arıza çıkarabiliyor. Son günlerde uyumasa da daha iyi dayanıyor banyo zamanına kadar ve arıza çıkmıyor ama günü gününü tutmadığından, her an herşey olabilir ---
18:00 Emzirme (uyku öncesi mama yüklemesi diyevbiliriz)
19:30 Banyo ve sonrası kremlenme, masaj, pijama, burun temizliği, kulak temizliği, saç taranması ardından uyku müziğini (Bach - Prelude in Major C) açıp perdeleri kapatarak emzirme
20:00 Gece uykusu
Yukardaki plan malesef hergün aynı saatlerde yaşanmıyor. Kalkış saatine göre, ve bazen Kerem'in gününe göre, biraz daha erken veya geç uyuduğu, uzun öğle uykusu uyuduğu veya dışarı çıktığımız günler biraz farklılık gösterebiliyor. Yine de şunu diyebilirim; saat bazında bir rutinimiz olmasa bile uyandıktan sonra en geç saat kaçta uyuyacağını her zaman biliyorum ve sokakta bile olsam önce onu uyutuyorum, sonra devam ediyorum hayata. Uyku benim ve Kerem için çok önemli, o yüzden ben günümü tamamen Kerem'in uykusuna göre yaşıyorum. Kendi kendine uykuya dalabilen bir bebek olmadığından da, onu kucağıma alıp 10 dakika sallamam gerekiyor. Pusette veya arabada uyuyabilen bir bebek değil malesef.
Gelelim gece uykularına... 4. ay gece uykularında mükemmeli yakaladığımız bir aydı. Kerem akşam 20:00'de yatıp sabah 04:00 veya 05:00'te kalkardı. Sonra da 07:00'de gün başlardı, bazen 07:30'da. Bu düzen gittikçe bozuldu. Önce gece uyanışı 03:00'e, sabah uyanışı da 06:30a kaymaya başladı. Daha sonra akşam 22:30 ila 23:30 arası bir saatte de uyanmaya başladı. Ben o saatlerde genelde daha yatmamış olduğumdan gece hala 1 kere kalkıyor diyebilirim ama 23:00'te onu emzirirsem ben anca 23:30 yatakta olup hemen uyuyamadığımdan, uyku sürem biraz azaldı, ve bu da beni daha yorgun bir insan yaptı.
Kahve sevmeyen ben, son zamanlarda hayatımda içmediğim kadar kahve içmeye başladım. Nerdeyse her gün 1 kahve! Ama içersem de sabah içiyorum ki kafein Kerem'i etkilemesin. Sanırım etkilemiyor, ama kahve içtiğim günlerin gecelerinde ben normalden daha da zor uykuya geçiyorum. Vücudumun alışık olmadığı kafein beni baya etkiliyor.
Tracy Hogg'dan yola çıkarak, çocuk geceleri uyanmaya başladıysa "o zaman doymuyordur" dedim ve 3 saatte bir emzirdiğim bebeğime, gün içinde ara ara atıştırmalık meme sunmaya başladım. Bunu yaptığım ilk günün gecesinde işe yaradı ve Kerem 20:00'de yatıp 04:00'te kalktı. O gün kahve de içmemiştim. Şimdi belli sabitlerin yanına değişkenleri koyarak deneyler yapacağım... bakalım uyku kalitesinde bir artışa gidebilecek miyim?
Son olarak söylemeden geçemeyeceğim... 4. ayın sonuna doğru başlayıp 5. ay içinde pik yapan bir durumda gece 20:00'de yattıktan 45dk - 1 saat sonra Kerem'in uyanmaları oldu. Bu uyanmalar aslında uyanma değil, gözü kapalı ama ağlıyor, dalamıyor gibi. Hemen kucağa alıp 2 pış pış, 3-4 sallanma sonrası 5dk içinde tekrar sus pus uyuyor yavrum, ama illa bi kucağa alınacak, yoksa uyuyamıyor. Gece 23'te uyanırsa o zaman meme veriyorum. O saatten önceki uyanmalarda aç olmadığı için süt vermeden uyutuyorum.
Uyku eğitimi konusuna hiiiç girmek istemiyorum. Doktorumuz "ağlatacaksın, öyle öğrenecek uyumayı" dese de, ben içime sindiremiyorum. Ağlatmak istemiyorum. Başım kaldırmıyor zaten o sesi...bi kere denedim de... baktım yapamayacağım, yazlığa gitme öncesi, "zaten düzen değişecek, şimdi oturttuğum düzen de bozulacak" diyerek, ya kendimi kandırıyorum, ya kitaplar doğruyu söylüyor bilemiyorum ama, şu "kendi kendine uyuma işini" bu ara erteliyorum. Gece uykusuna geçiş dışında memede uyumuyor, illa ayakta gezerek dik pozisyonda uyuyacak. Arada yatağa yanıma yatırıp pış pış deniyorum ama şimdilik beceremedim.
3. ayı bitirirken Kerem'in en fazla 1,5 saat uyanık kalabildiğini, nadiren 2 saate yaklaştığını yazmışım. 4. ay içinde uyanık kalma süresi yavaş yavaş 2 saate çıktı. Önceleri 1 saat 45 dk oldu. Sonra 2 saate çıktı. 5. ayı bitirdiğimiz bu günlerde ise 2 saati de bazı döngülerde geçtiğimiz oluyor. 2saat 15 dk gibi son haftadır. Bu demek oluyor ki eğer sabah 07:00'de uyandıysa, 09:00'da uyuyacak. Son günlerde ise 09:15 gibi uyumuş oluyor örneğin.
3. ay sonunda günde 4-5 uyku uyurken, bu rakam şu anda 3 uyku kesin, 4.'yü zorluyoruz ama her zaman başaramıyoruz şeklinde. Ortalama bir gün, sabah kalkış saati 06:30 ile 07:30 arasında değişiklik göstererek şu şekilde işliyor.
07:00 Kalkış, yatakta emzirdikten sonra biraz sırt üstü yatakta oyun ve sevgi saati
07:45 Yataktan çıkış ve anne için kahvaltı zamanı, Kerem için ana kucağında oturma veya yerde oynama zamanı
08:45 Kerem'in mızmızlanması sonucu kucağa alınması. Biraz kucakta iş yaparak oyalanmak ve odasına gidip, perdeleri kapatıp, müzik eşliğinde (Passenger - Let her go, veya Kayahan - Kızıl Siyah Bulutlar) kucağımda dans ederek uyutmaya başlamak
09:00 - 09:45 Kerem'in 45 dk'lık uykusu
10:00 emzirme ve sonrasında oyun zamanı
11:45-12:00 Uykuya dalış
12:00-12:45 Uyku (Son 2 haftadır bazen öğlenleri 1,5 saate bağladığı da oluyor)
13:00 Emzirme ve sonrasında oyun
14:45 - 15:00 Uykuya dalış
15:00 - 15:45 Uyku (eğer öğlen uzun uyuduysa, program 45 dk ötelenmiş demektir, yani 16:30'da kalkar)
16:00 Emzirme ve sonrasında oyun
--- İdeal olan 17:45'te yarım saatlik bir uyku daha uyuması, fakat uyutamıyoruz. Galiba 5. ay içinde bunu çok az başarabildik. Zaten 16:30'da son uykudan uyanmışsa mükemmel, uyumasın ama 15:30'da son uykudan uyanmışsa o zaman banyo saatine kadar çok uykusu gelmiş oluyor ve bazen arıza çıkarabiliyor. Son günlerde uyumasa da daha iyi dayanıyor banyo zamanına kadar ve arıza çıkmıyor ama günü gününü tutmadığından, her an herşey olabilir ---
18:00 Emzirme (uyku öncesi mama yüklemesi diyevbiliriz)
19:30 Banyo ve sonrası kremlenme, masaj, pijama, burun temizliği, kulak temizliği, saç taranması ardından uyku müziğini (Bach - Prelude in Major C) açıp perdeleri kapatarak emzirme
20:00 Gece uykusu
Yukardaki plan malesef hergün aynı saatlerde yaşanmıyor. Kalkış saatine göre, ve bazen Kerem'in gününe göre, biraz daha erken veya geç uyuduğu, uzun öğle uykusu uyuduğu veya dışarı çıktığımız günler biraz farklılık gösterebiliyor. Yine de şunu diyebilirim; saat bazında bir rutinimiz olmasa bile uyandıktan sonra en geç saat kaçta uyuyacağını her zaman biliyorum ve sokakta bile olsam önce onu uyutuyorum, sonra devam ediyorum hayata. Uyku benim ve Kerem için çok önemli, o yüzden ben günümü tamamen Kerem'in uykusuna göre yaşıyorum. Kendi kendine uykuya dalabilen bir bebek olmadığından da, onu kucağıma alıp 10 dakika sallamam gerekiyor. Pusette veya arabada uyuyabilen bir bebek değil malesef.
Gelelim gece uykularına... 4. ay gece uykularında mükemmeli yakaladığımız bir aydı. Kerem akşam 20:00'de yatıp sabah 04:00 veya 05:00'te kalkardı. Sonra da 07:00'de gün başlardı, bazen 07:30'da. Bu düzen gittikçe bozuldu. Önce gece uyanışı 03:00'e, sabah uyanışı da 06:30a kaymaya başladı. Daha sonra akşam 22:30 ila 23:30 arası bir saatte de uyanmaya başladı. Ben o saatlerde genelde daha yatmamış olduğumdan gece hala 1 kere kalkıyor diyebilirim ama 23:00'te onu emzirirsem ben anca 23:30 yatakta olup hemen uyuyamadığımdan, uyku sürem biraz azaldı, ve bu da beni daha yorgun bir insan yaptı.
Kahve sevmeyen ben, son zamanlarda hayatımda içmediğim kadar kahve içmeye başladım. Nerdeyse her gün 1 kahve! Ama içersem de sabah içiyorum ki kafein Kerem'i etkilemesin. Sanırım etkilemiyor, ama kahve içtiğim günlerin gecelerinde ben normalden daha da zor uykuya geçiyorum. Vücudumun alışık olmadığı kafein beni baya etkiliyor.
Tracy Hogg'dan yola çıkarak, çocuk geceleri uyanmaya başladıysa "o zaman doymuyordur" dedim ve 3 saatte bir emzirdiğim bebeğime, gün içinde ara ara atıştırmalık meme sunmaya başladım. Bunu yaptığım ilk günün gecesinde işe yaradı ve Kerem 20:00'de yatıp 04:00'te kalktı. O gün kahve de içmemiştim. Şimdi belli sabitlerin yanına değişkenleri koyarak deneyler yapacağım... bakalım uyku kalitesinde bir artışa gidebilecek miyim?
Son olarak söylemeden geçemeyeceğim... 4. ayın sonuna doğru başlayıp 5. ay içinde pik yapan bir durumda gece 20:00'de yattıktan 45dk - 1 saat sonra Kerem'in uyanmaları oldu. Bu uyanmalar aslında uyanma değil, gözü kapalı ama ağlıyor, dalamıyor gibi. Hemen kucağa alıp 2 pış pış, 3-4 sallanma sonrası 5dk içinde tekrar sus pus uyuyor yavrum, ama illa bi kucağa alınacak, yoksa uyuyamıyor. Gece 23'te uyanırsa o zaman meme veriyorum. O saatten önceki uyanmalarda aç olmadığı için süt vermeden uyutuyorum.
Uyku eğitimi konusuna hiiiç girmek istemiyorum. Doktorumuz "ağlatacaksın, öyle öğrenecek uyumayı" dese de, ben içime sindiremiyorum. Ağlatmak istemiyorum. Başım kaldırmıyor zaten o sesi...bi kere denedim de... baktım yapamayacağım, yazlığa gitme öncesi, "zaten düzen değişecek, şimdi oturttuğum düzen de bozulacak" diyerek, ya kendimi kandırıyorum, ya kitaplar doğruyu söylüyor bilemiyorum ama, şu "kendi kendine uyuma işini" bu ara erteliyorum. Gece uykusuna geçiş dışında memede uyumuyor, illa ayakta gezerek dik pozisyonda uyuyacak. Arada yatağa yanıma yatırıp pış pış deniyorum ama şimdilik beceremedim.
NoT: Kerem şu ana kadar sadece anne sütüyle beslendi. Su vermeye henüz başlamadık. 4. ay sonunda ben bir heveslenmiştim, ama 1-2 tatlı kaşığı su verdikten sonra bir daha vermedim. Acele etmeye gerek yok, değil mi ama :)
22 Mayıs 2016
O Tabak Bitecek mi? | Baby-Led Weaning (BLW) El Kitabı
Baby Led Weaning, BLW, Türkçesiyle “Bebeği sütten kesmek”
demektir. Ama aslında bu kelimelerle anlatılmak istenen bebeğin kendi kendine
yemek yemeyi öğrenmesidir. Geleneksel yöntem, bebek 6 aylık olduktan sonra
sebze püreleri, yoğurt, çorba gibi gıdalarla bebeği katı gıda ile
tanıştırmaktır. BLW yönteminde, yemekler püre haline getirilmez, bebek sebze ve
meyveleri olduğu gibi veya haşlanarak yumuşatılmış şekilde yemeyi öğrenir.
BLW yapacaksanız bilmeniz gereken belli başlı şeyler
var. Bunları şu şekilde özetleyebilirim.
- 6. aydan sonra bebeğinizin temel besini anne sütü/formül mama olmaya devam edecek.
- Katı gıdaya başladıktan sonraki ilk 2 ay bebeğin yemek yemesini beklemeyin. Yemek saatlerinde temel amaç, yemekle oynamak, ve oynarken öğrenmek. O yüzden bebeğinizi mama sandalyesine ilk oturttuğunuzda kendi kendine yiyeceğini beklemeyin.
- Etraf batacak, hazır olun! Bebeğiniz yemekleri yerlere atacak, çünkü atılmaması gerektiğini bilmiyor, ona kızmayın. Yere bir örtü yayın, ve yere attıklarını tekrar ona sunun. Kolay temizlenebilir bir mama sandalyesi tercih edin.
- BLW de patron bebek! Ne hızda, hangi besinleri ne kadar yiyeceğine bebek karar veriyor. Aslında şaşılacak bir durum değil. Emen bebekler de doyduklarında memeyi bırakırlar ve onlara daha fazla emdirtemezsiniz. Nasıl emen bebek ne kadar emeceğine kendi karar verebiliyorsa, aynı şekilde ne kadar yiyeceğine de karar verebilir.
- Bebeğe her zaman çeşit sunmalısınız. Bir yemeğin tadını sevmezse diğerini yiyebilir. Ama kafasının karışmaması için 2-3 çeşitten fazla yemeği aynı anda önüne koymayın. Yemediği bir yemeği 2-3 gün veya 1 hafta sonra bir daha sunun, bu sefer yiyebilir.
- Yemek yerken bebeğinizin tercihen bir mama sandalyesinde “dik” olarak oturması önemli. Kucağınızda yiyecekse, yine “dik” durması önemli. Bu sayede eğer öğürmesi gerekirse, boğazının daha derinine yemek kaçması zorlaşır.
- Bebekler öğürür ve sizin bebeğinizde ilk yemek yemeye başladığında öğürecek. Bu bir reflekstir. İyi haber, yetişkinlerde öğürme yemek boğazlarının çok gerisine kaçtığında gerçekleşirken, bebeklerde henüz lokma ağızlarının ön tarafındayken gerçekleşir. Ve çoğunlukla bir müdahaleye gerek duymadan kendi yemeği ağzından çıkarır. Öğürmek bebeğin nasıl yemek yeneceğini öğrenmesi açısından çok önemlidir, korkulacak bir şey değildir.
- Kural şudur; eğer siz iki parmağınız arasında ezebiliyorsanız, bebek de damağıyla ezebilir. O nedenle havuç, patates gibi sert sebzeleri haşlayarak veya fırınlayarak bebeğinize hazırlayabilirsiniz.
- Bebekler ilk başta parmaklarını kullanmayı bilmezler. O nedenle önlerine konan yemeği avuçlar. Yemekleri en az 5cm lik parmak şeritler halinde keserseniz, bir kısmı avucunun dışında kalacak ve böylece ağzına götürmesi kolaylaşacaktır.
- Bebekler taklit ederek de öğrenir. Yemek saatlerinde masada sizi izleyecektir. Ona örnek olun, büyük hareketlerle çiğneyin, kaşığı ona göstererek ağzınıza götürün. Bir süre sonra kaşığı onun eline tutturduğunuzda, o da ağzına götürecektir.
BLW ile ilk yemeğine başlarken
- Tercihen öğle saatlerinde, uykusunu almış ve emmiş, karnı tokken başlayın. Böylece karnı aç olduğu için sinirlenmez, uykusu olduğu için huysuzlanmaz ve güzelce yemekle oynar
- Verdiğiniz sebze/meyveleri 5cm lik şeritler halinde hazırlayın. Ne çok yumuşak ne de çok sert olmalı. Sıcak olmadığından emin olun.
- Sunacağınız yemekleri 2-3 çeşitle sınırlandırın, böylece bebeğiniz odağını kaybetmez. Ayrıca tepsisine azar azar koyun, o yedikçe biraz daha koyun. Bir anda bütün porsiyonu tepsisine yığmayın.
- Yemek bittikten sonra ağzının içinde, yanaklarında yemek kalıp kalmadığını kontrol edin. Ona bir oyun olarak ağzını açmayı öğretin, daha sonra biraz büyüdüğünde kendi ağzını kendi de kontrol edebilir.
- İlk başlarda bebeğe hangi renk yemek sunduysanız, sizin de tabağınızda aynı renk yemek olsun. Örneğin, bebeğe havuç verdiyseniz, kendinize de bir havuç salatası yapın. Bebekler taklit ederek öğrenir.
- İlk 3 gün yemeklerle ilgilendikten sonra birden 4. Gün hiç yemek istemeyebilir. Endişelenmeyin, bu bir ileri iki geri süreç normaldir. Bebek süt isterse süt verin, yemekle ilgilenmezse zorlamayın.
Güvenlik Önlemleri
- Yemeğe başlamadan önce bebeğinizin ellerinin temiz olduğundan emin olun
- Bebeği asla sofrada yalnız bırakmayın
- Boğazına kaçma riski olan kuruyemiş gibi yiyecekleri öğrenme aşamasında vermeyin.
- Çekirdekli yemekleri (kiraz, zeytin gibi) önce çekirdeğini çıkararak verin
- Üzüm yada cherry domates gibi yiyecekleri 2 veya 4 e bölerek verin
- Kılçıklı balık ve kıkırdaklı et vermeyin
- Yiyecekleri bebeğinizin yerine kendi elinizle onun ağzına koymayın. Bebeğin kontrolde kalması önemli
Yapılmaması Gerekenler
- Tuz, şeker, bal yasak. Bebekler günde 1 gram (0,4 gr Sodyum)’dan fazla tuz almamalıdır.
- Hazır yiyecek, fast food, cips, konserve, hazır sos, hazır et/tavuk suyu vermeyin. Bunlar aşırı miktarda tuz içerir.
- Ham kepek ve kepekli ürünler demir ve kalsiyum emilimini azalttığından bebeklere verilmemelidir.
- Çay, kola, kahve yasak. Çay aynı zamanda demir emilimini azaltır.
- Yedi diye övgü, veya yemedi diye ısrar etmek yok. Bebek yerken aşırı ilgi göstermek de yok.
Yemekleri nasıl sunacağız?
- Yemekler taze olmalı
- Günde en az 1 kere Temel Besin Grubundan (meyve, sebze, tahıl ve nişasta, protein içeren, kalsiyum içeren, sağlıklı yağlar içeren besinlerden) bir yiyecek
- Yumurtanın beyazını verebiliriz ama iyice pişirmeliyiz
- Yağ oranı yüksek yiyecekler sunabiliriz, çünkü bebeklerin enerjiye ihtiyacı vardır
- Lifli besinleri çok vermemeliyiz, çünkü bunlar çok doyurucu olduğundan bebeğin yemesi gereken diğer yiyecekleri yemesine engel olabilirler
- Günde 2 dilimden fazla ekmek vermemeliyiz.
- Çeşitli kıvamlarda yemek sunmamız bebeğin tat ve kıvam öğrenmesi açısından önemlidir
Bunlar dışında bebek için özel bir yemek pişirmenize gerek
yok, siz ve aileniz ne yiyorsa O da sizinle beraber yiyebilir.
Not: Detaylar için kitabı okumanızı tavsiye ederim. Ben
bu yazıda sadece başlangıç kısmına odaklandım, ama kitap 9 ay ve üzeri bebekler
için de bir çok bilgi sunmuş. Ayrıca kitabın 7. Kısmı dengeli beslenmeyle
ilgili ve bebeğe neler sunmak gerektiği ile ilgili faydalı bilgiler içeriyor.
18 Mayıs 2016
21. HAFTA | Hafta Hafta Bebek
Hafta hafta bebek'te genel bilgilerdense Kerem'in ne yaşadığını anlatıyorum. 21. hafta içinde Kerem'in ne yaşadığı ve spesifik olarak neler yaptığı ile ilgili kayda değer bilgiler aşağıdaki şekilde;
- Baya oturmaya çalışıyor gibi bir hali var. Ana kucağında sırtını yaslatabilene aşkolsun :)
- Ellerini tuttuğumda kendini öne doğru çekip kalkmaya çalışıyor.
- Sanki biraz emeklemeye çalışıyor gibi... yere koyduğumda etrafı keşfetmeye başladı ve bazı yönlere doğru biraz ilerleyebiliyor.
- Yerde çok daha uzun zaman geçirmeye başladı artık.
- Ona gülümsediğimde karşılık verip O da gülümsüyor, hatta flört eder bir hali var.
- Arabada da ana kucağını ön koltuğa yanıma koyduğumda sorunsuzca ikimiz yol alabiliyoruz. Ağlamıyor, ellerini yiyerek araba kullanan beni izliyor.
- 3 saatte bir emiyor, 2 saatten biraz fazla ayık kalabiliyor ve bazen 45dk bazen 1,5 saat uyuyor. Hergün kaka var genelde.
- Uyuyacağı varsa her yerde uyuyor, sesten etkilenmiyor ama hala kucağımda sallayarak uyutabiliyorum, dik bir şekilde, ayakta.
- Çığlıklar ve ses keşfetmeye devam ediyor.
- Oyuncaklarını uzattığımızda elini uzatıyor ama tam oyuncağa denk getiremiyor henüz. Çok almaya çalışmıyor henüz
- Emzik denemeleri devam. Avent Soothie aldım ona. Henüz emmiyor ama ben elimle tutarsam çiğniyor. Bu da birşeydir dimi :)
12 Mayıs 2016 - Doloni Sanat Atölyesinde Kerem'in el ve ayak izini çıkarttık |
13 Mayıs 2016 - Ablam Amerika'dan hediyelerle geldi :)
14 Mayıs 2016 - Cumartesi günü sahile inmeye üşendik, sitede çardakta takıldık. Kerem uyudu, biz hava aldık. Kerem bir süredir ana kucağında dirseklerinden yardım alarak doğruluyordu. O yüzden bir deneme yaptık, yastıkla destekleyerek onu ilk defa oturttuk. Çok hoşuna gitti :) Yine de hala anakucağında oturtuyorum, pek fazla yastıkla oturtmuyorum şimdilik.
15 Mayıs 2016 - Pazar sonunda oto koltuğumuzu aldık. Besafe İzi Comfort X3 Isofix. Detayları için buraya bakabilirsiniz. Cybex ana kucağını kullanmaya devam edeceğiz ama back up olarak arada buna da oturtacağız.
16 Mayıs 2016 - Pazartesi ofise gittik Kerem'le. Onu ilk defa yanıma oturttum ve sorunsuz bir yolculuk yaptık :)
17 Mayıs 2016 - Salı. Biz 9 senedir beraberiz... Bu Efe'nin bizim en sevdiği fotoğrafımız. "Beraber aynı geleceğe bakıyoruz" diyor bu fotoğraf için :) Habersiz çekilen bu fotoğrafı hangi arkadaşımız çektiyse, bizim için bir masterpiece.
Not: Bugün Esra Ertuğrul'un (bebeimgeliyor) BLW seminerine katıldım :)
18 Mayıs 2016 - Çarşamba Kerem'le yine arabayla caddeye gittim ablama. Sonrada Kırıntı'da yemek yedik :) yine sorunsuz bir yolculuk, çok mutluyummm
15 Mayıs 2016
Bebek Oto Koltuğu Seçimi | Hangi Oto Koltuğunu almalı?
Oto koltuğu seçimi bence açık ara ebeveynlerin araştırırken en fazla mesai harcadığı konudur. Haftalar süren internet araştırması ve Joker ile E-bebek’e 10 kere gidip, koltuklara Kerem’i oturttuktan sonra çok şükür kararımızı verdik.
Öncelikle ben kendimi, ADAC oto koltuğu test sonuçlarına göre, belli markalarla sınırlandırdım; BeSafe, Römer, Cybex ve Maxi Cosi benim baktığım markalardı.
Aşağıda önce oto koltuğu seçerken kullanacağınız bazı kriterleri anlatmaya çalıştım. Daha sonra da kendi incelediğim koltukları yazdım. Umarım bu yazı sizlerin de işine yarar.
Oto Koltukları Gruplandırması (Gr)
Bu oto koltukları gruplara ayrılmış durumda. Oto koltuklarının isimlerinde Grup’un kısaltması olan Gr ibaresini çeşitli şekillerde görebilirsiniz Gr0+, Gr1..gibi. Aşağıda hem ana grupları, hem de kombine grupları görebilirsiniz. Piyasada en çok Gr0+, Gr0+/1, Gr123 ve Gr23 bulunmakta.
Gr0+ | 0 – 13 kg |
Gr0+/1 | 0 – 18 kg |
Gr1 | 9 – 18 kg (9 ay – 4 yaş) |
Gr2 | 15 – 25 kg |
Gr3 | 22 – 36 kg |
Gr123 | 9 – 36 kg |
Gr23 | 15 – 36 kg |
Öncelikle şimdiki aklım olsaydı, kesinlikle pusete de takılabilen Gr0+ oto koltuğu veya nam-ı diğer ana kucağı yerine, direkt yeni doğanlara uygun Gr0+/1 grubundan bir oto koltuğu alırdım. Kerem ana kucağını hiç sevmediği ve bir türlü ağlamadan durmadığı için 0-18kg arası modellerde daha rahat edebileceğini düşünüyorum ama tabiki artık çok geç. Çocuk 8kg oldu bile, o nedenle şu anda 0-18kg grubundan almak bana mantıksız geldi.
Öne Yönelimli / Arkaya Yönelimli / 3600 Dönebilen
Koltuklar arkaya bakan, öne bakan, ve hem öne hem arkaya bakan şeklinde olabilir. Hem öne hem arkaya bakanlar arasında da bazı modeller, sök tak yapmadan koltuğu 360 derece döndürerek geçişe izin vermekte.
Güvenlik Standarları (ECE R44, i-Size ECE 129)
Oto koltuğunu seçerken yukarıda bahsi geçen uluslararası standartlardan en az birini sağlaması güvenlik açısından önemli. ECE R44 Avrupa Güvenlik Standardıdır ve koltukların üzerinde turuncu bir etiket ile gösterilir. i-Size ise ECE R44 ile beraber geçerli olan yeni bir düzenlemedir. i-Size’a göre bebekler 15 aya kadar arabayla seyahat ederken arkaya bakarak oturmalı, koltuk mutlaka isofix’li olmalı ve koltuk yan darbe testlerine girmiş olmalıdır.
Isofix Nedir? Isofix mi, Kemerli bağlantı mı?
Isofix, arka koltukta ellerinizi koltuğun sırt kısmı ile oturduğunuz yerin birleşim yerinde, araya soktuğunuzda elinize gelen metal halkalardır. Yaklaşık 2005 yılı itibari ile üretilen bütün arabalarda standart olarak bulunuyor. Isofix’li oto koltuğu aldığınızda koltuğun bazasındaki mandallar bu iki metal halkaya kilitleniyor, böylece oto koltuğu tamamen arabanın şasesine bağlanmış oluyor.
Isofix olmayan koltuklar ise, arabanın emniyet kemeri ile arka koltuğa monte ediliyor. Oto koltuğu üreticilerinin beyanı ve ADAC test sonuçlarına göre doğru bağlandığı takdirde emniyet kemerinin de isofix kadar güvenli olduğu ileri sürülüyor. Burdaki tek olay, isofix bir “klik” sesiyle oturduğu için doğru bağlantıyı anlamak çok kolay. Kemerli bağlantıda ise iyice koltuğu sarsıp iyi bağlanıp bağlanmadığına bakmak lazım.
Isofix’li modeller, kemerli modellere göre oldukça ağır. Eğer 2 arabanız varsa ve koltuğu habire arabadan arabaya taşıyacaksanız, hangisinin sizin için önemli olduğuna bir bakın derim.
Aracınızda Isofix olup olmadığına Besafe’in burdaki linkinden bakabilirsiniz
Hangi Markalara Baktım? Ben Hangi Oto Koltuğunu Aldım?
BeSafe
Hemen merakınızı gideriyorum... Ben BeSafe İzi Comfort X3 Isofix 9-18 kg mavi renkli bir oto koltuğu satın aldım.
18 Nisan 2016 - 15 Mayıs 2016 - BeSafe İzi Comfort X3 Isofix |
Peki Neden?
- Bu koltuğun beni en cezbeden yanı, yatışının diğer koltuklara göre daha çok olmasıydı. Çünkü Kerem şu an 4,5 aylık, 7,5kg. Yani koltuğu kullanmak için erken. Ama yatış pozisyonunda kullanabiliyorum (doktorumdan da izin aldım).
- Aynı zamanda yatış kademesinde koltuğun yükselmesi. Böylece Kerem camdan dışarıyı görerek ilgisini dağıtabilir ve belki arabada artık ağlamaz.
- Ayrıca öne bakıyor. Kerem arkaya bakarken hep ağladığı için, ya araba tutuyor,veya arkaya bakmaktan hoşlanmıyor. O nedenle ben arkaya bakan modellere hiç yönelmedim. İlla arkaya bakmasını istersem, tekrar ana kucağını takabilirim zaten.
- İlla isofix olmalı diye bir takıntım yoktu, ama bu modelin isofix'li olanı ADAC testlerine girmiş ve 2011 yılında geçmiş. Kemerli modelin ise hiçbir test sonucu yok. O yüzden güven vermedi ve ben de çok ağır olmasına rağmen isofix'lisini aldım.
BeSafe'in izi Combi'si ben geriye dönük kullanmak istemediğimden ve çok daha pahalı olduğundan bana uymadı.
Britax Römer
Eğer Kerem biraz daha büyük olsaydı kesinlikle Römer Trifix alırdım. Ama malesef şu an içinde kayboluyor ve bu nedenle şu an bu koltuğu kullanması hiç güvenli değil. O yüzden almadım. Bebeğiniz biraz daha büyükse kesinlikle Trifix! Hem Top-tether'ı var, hem içi geniş, hem test sonuçları iyi... daha ne olsun :)
18 Nisan 2016 - Britax Römer Trifix |
Maxi Cosi
Bence Pearl'ler çok güzel ama yine Kerem içlerinde çok küçük kaldı. Axiss Fix ise nerdeyse Gr0+ grubu gibi, fazla küçük geldi, ve alçak. Benim biraz yüksek, Kerem'in şu anda dışarıyı görebileceği bir koltuğa ihtiyacım var. Tobi, kemerli olmasına rağmen ADAC testlerinden çok iyi sonuç almış. Ama malesef onun da içinde Kerem düzgün duramadı. Yatışı da BeSafe kadar iyi gözükmedi gözüme, o yüzden almadım. Yoksa hepsini çok beğendim.
18 Nisan 2016 - Maxi Cosi Pearl ve Axiss Fix |
Cybex
Ben ana kucağında Aton 2 kullanıyorum. Kerem bu anakucağında hep ağladığı için Cybex'e ordan bir tepkim var. Ayrıca Sirona'lar çarpışma testlerine önlerindeki o koca yastıkla girmiş. O yastığı görmek benim bile içime bir sıkıntı yaratıyor, sıcak yaz günlerinde çocuğu düşünemiyorum.
Sirona M'e de baktık, onun da ne yatışı ne yüksekliği hoşuma gitti, ayrıca oldukça da pahalı. O nedenle Cybex'i eledim. Ama test sonuçları çok iyi.
Marka | Model | Grup | Yönelim | ADAC | Isofix/Kemer | Yatış kademe |
Besafe | izi Combi X4 | Gr0+/1 | Ön / Arka | Teste girmemiş | Arkaya Isofix, Öne kemerli | 3 |
izi Modular i-Size | Gr0+/1 | Ön / Arka | Teste girmemiş | Isofix | ||
izi Comfort X3 Isofix | Gr1 | Öne | 2011, GUT (+) | Isofix | 4 | |
izi Comfort X3 | Gr1 | Öne | Teste girmemiş | Kemer | 4 | |
Maxi Cosi | Pearl | Gr1 | Öne | 2010, GUT (+) | İsofix | 5 |
2-Way Pearl | Gr1 | Ön / Arka | 2015, GUT (+) | İsofix | 5 | |
Axiss Fix | Gr1 | 3600 | 2015, GUT (+) | İsofix + Top tether | 4 | |
Tobi | Gr1 | Öne | 2015, GUT (+) | Kemer | 5 | |
Britax Römer | Dualfix | Gr0+/1 | 3600 | 2014, Geçememiş | Isofix | 2 |
Trifix | Gr1 | Öne | 2012, GUT (+) | Isofix + Top tether | 4 | |
Kıng II ATS | Gr1 | Öne | 2015, GUT (+) | Kemer | 4 | |
Kıng II LS | Gr1 | Öne | 2015, GUT (+) | Kemer | 4 | |
Cybex | Sirona | Gr0+/1 | 3600 | 2013, GUT (+) | Isofix | 5 |
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)